Her şey mesafelerle alakalı
Çünkü gidemiyoruz
Gölde serap görme, çölde girme duşa
Böyle demişti çirkin dudaklı güzel muhterem
Öldürdükten sonra kıyım kıyım sarıl bana
Hissetmese de elektrikli yüklüdür ayrılığın ayağına basan nedimem
Paris’te hep böyle soğuk olur, sen bakma kısa kollu Fransız romanlarına
Ayaklarıma rakı döksen, sarhoş olacağım
O kadar açım, 6.30ta randevusu olan lobi hanımlarına..
Yanımda çerçöp, yırtık teskere
Doğal analitik cancağızım
Yanımda değilken daha çok özlüyorum seni
Herkes kralı çıplak sanıyor, oysa adam nü
Do notasında bir hicaz başlıyor ki, şamdanlar kekeme
Çanlar, canlar; kör hırsızlar karanlık için çalıyor
Duygusal boşluk
Duyusal loşluk
Ne diyeyim tütün kolonyam, bu fasılda hoşluk bize darılıyor
Sararıp kalan şarabı görüyorum, gözlerime inanıyorum
Kirpikten at fışkırıyor, deh gibi deh
Ben kendimi dişlerimden fırçalıyorum
Şu fosil kentte
Şu kılsız gorilde
Ah ayrılık da var ya işte o serde
İnsansız hava uçağı kaldım
Tek’illikten doğduğum evi bombalıyorum
Gel bana, sarıl beni
Kalbe iyi gelecektir
Dört kollu tabut taklidi:...
Yanımda tek tekerlekli ameliyat masası
Bu akıl bu omurgayı çat diye patlatacak…
Ah iskeletimle sevişen morg sevgilim
IQ’ün pek düşük; yine de seviyorum seni…
adamın biri elmayı görmüyordu da,aslı çekirdeğidir diyordu.şimdi elmanın varlığını kabul ediyor mu etmiyor mu bilemedim bu yaklaşımıyla.nedendir,şiiri okurken elmanın çekirdeğini görür gibi oldum.asıl-öz olan üzerine bir yaklaşım yani.
YanıtlaSilCennet yüzünden elmadan kovulma demiş adamın biri de... zor işler bu işler.
YanıtlaSil