Tek Kişilik Harem
Bu körfezde savaş işgale iştigal eder
Kalbim, kullanıcısını kırmış dekoder…
Tek kişilik haram, yalnızlık da uçunca çöküyor mobilyalar
Yani bu misketler ya çemberin, ya da senin değil bu bilyalar
Aşkım hakimi aldatmaya yönelik idam mahkumu
Tek kişilik haremde boynuma sevdiriyorum boynumu
Kış sıcağında eve dondurmalar taşıyan bir dayı
Yani anne yarısı, yani hayat tamamı
Ben zamanı böyle hatırlıyorum, beni geçtiği yerden
Bu savaşta bizzat ‘kara’ ayak basıyor, ki özlemenin rengi Çarşamba
Kalbim, üstü asta dövdüren yaralı kıdem…
Tarih otur sıfır, yok ne menem yok hiç hayat bilgisi
Hep kadın gövdesiyle şişiyor, bira göbeği, şarap gecesi
Zehrimi yanlış yüzüklerden içtim, bir tat arefesi, bir
virgüllü kıymet imi
Tavanlar değil yıldızlar
Ölüler değil, kıpırdanışlar kovalıyor gölgemi
Aşkım uzayı daraltan açılmamış konserve kutusu
Aşkım, içinden çıkanların içime girdiği çok kişilik
yalnızlık uğultusu…